Ceren’in hikayesi bir defter kapağında gördüğü arp çalan kız resmiyle başlar. O resmi gördüğü zaman yüreğine saplanan arp ve müzik aşkı, küçük Ceren’i konservatuvarın hazırlık sınıfından Indiana Üniversitesi’ndeki yüksek lisans yıllarına, oradan da Anadolu Üniversitesi’ndeki öğretim görevliliğine kadar uzanan bir yolculuğa çıkarır.
Gençleri, öğrencilerini tüm yönleri ile nadide bir çiçek gibi özenle yetiştirme gayreti içinde, ulusal ve uluslararası konserlerle bezenmiş, arpa adanmış bir hayat yolculuğu bu… Son derece renkli, son derece de müzik ve sanat aşkı ile dolu…
Ceren’in arpın tellerine bu tutkulu yaşamının, fırtınalı bir okyanus göğünde elim bir uçak kazası ile sonsuzluğa ermesinin üzerinden tam on yıl geçti. Anadolu Üniversitesi’nde kurduğu Arp Bölümünde, büyük bir emek, özen ve sevgiyle yetiştirdiği öğrencileri bugün pırıl pırıl birer genç müzisyen olarak hayat buldular. Onun yolunu izlemeye devam ediyorlar.
Öğretim Görevlisi olduğu dönemde öğrencileri ile katıldıkları ulusal ve uluslararası tüm etkinlikler, genç sanatçıların deneyimlerine katkı sağlamış, gelişmelerine ve beğeni toplamalarına da olanak vermiştir. Bu tür girişimlerin genç müzisyenlerin yetişmesindeki etkisine büyük önem veren Ceren, özellikle arp dünyasında farklı şeyler yapmanın, memleketimizin ezgileri ile arpının müziğini birleştirmenin sınırsız gayreti içindeydi. Yolculuğu boyunca buna önem verdi, bu değeri hep paylaştı. İşte bu yüzdendir ki, ithaf edilen eserlerin gitgide azaldığı şu dönemde, birbirinden değerli sanatçılar tarafından, bu alçakgönüllü müzisyene onlarca eser ithaf edilmiştir.
Sanat ve müzik aşkı gençlerle yol bulsun.