Issız Çocuklar

Issız Çocuklar - Hasan Uçarsu

Hasan Uçarsu, Ceren Necipoğlu'nun konser programlarında müziğine sıkça yer verdiği bir besteci olmuş, sanatçıların arasındaki mesleki paylaşım Necipoğlu'nun vefatına kadar devam etmiştir. Necipoğlu'nun, Uçarsu'nun Mavi Ay Gri, Sarı Gece Duvar adlı eserini 29 Ekim 2000 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Purdue Üniversitesi'nde seslendirdikten sonra besteciye yazdığı 8 Kasım 2000 tarihli mektubu, Uçarsu ile Necipoğlu arasında bir bağlantı noktasını oluşturmuştur. Necipoğlu'nun vefatından sonra bu mektup üzerinden besteci – icracı ilişkisi üzerinde sorgulamalara ihtiyaç duyan Uçarsu'nun Ceren Necipoğlu'na ithaf ettiği Issız Çocuklar adlı eseri, sanatçıya ithaf edilen diğer eserlerden farklı olarak doğrudan Necipoğlu için yazılmamış, yazıldıktan sonra sanatçıya ithaf edilmiştir.

İstanbul’un  diğer çocukları  son on yıldır üretiminde önemli bir yer  tutan  ve estetiğinin neredeyse belirleyici değerlerinden biri olan İstanbul şehriyle ilgili - şehrin farklı hallerine,  sosyo-kültürel niteliklerine, ruh durumlarına yönelen -  eserler  bestelemekte olan Hasan Uçarsu, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteğiyle  Arp  Sanatı Derneği’nin  gerçekleştirdiği  İstanbul  ve  Arp  projesi çerçevesinde flüt ve arp  için bestelediği ıssız çocuklar adlı eserinde İstanbul’a, şehrin çok önemli bir gerçeği ve sorunu olan sokak çocuklarından hareketle yaklaşmaya çalışmıştır. Zaman zaman tinerci çocuklar,  dilenci  çocuklar  gibi farklı nitelendirmelerle  de  anılan  sokak  çocukları, özellikle  İstanbul’a yönelen genelleyici bakışların çoğunlukla ayrıntılarında, arka planında kalmış  olsa da İstanbul’un günümüzdeki en belirleyici ve hakiki durumlarından biridir.  Kimdir bu çocuklar ne hissederler, ne düşünürler, nasıl bir iç dünyaları, iç sesleri vardır? Bunları belki bilemeyiz ama bu çocukların genellikle ailelerinden koptuğunu, aileleriyle  birlikte olanların bile aslında yersiz yurtsuz olduğunu, maddi manevi  türlü sıkıntıyla iç içe yaşadıklarını  söyleyebiliriz. Yaşamla kalıcı ilk  deneyimlerin ve ilişkilerin kurulup  geliştirildiği   çocukluk  çağlarında  bu  denli  büyük  bir yaşam savaşı ve mücadelesinin  ağırlığı           altında, taşıyabileceklerinden, katlanabileceklerinden çok daha fazla sorunla karşılaşıyor olmanın bu çocuklarda yarattığı yoğun olumsuzluk ve travmaların onların  ruhsal dünyalarında  karmaşık  yankılar  oluşturduğunu,  onulmaz  yaralar  açtığını tahmin edebiliriz. Beklenmedik ruhsal sıçrayışlar, çalkantılar… Zaman zaman ümitsiz hiç bitmeyecekmişçesine kayıtsız bekleyişler, amaçsız boşluklar; zaman zaman yoğun duygusal gerilimler, hırçın çıkışlar… Bazen kendini bırakmış, teslim olmuş bir boynu büküklük; bazen de                              sonsuz  bir  direnç  ve  isyan …  Yoksunluklar,  arzular,  umutlar  ve belki de en  önemlisi büyük bir boşluk ve ıssızlık

 Eser çocukların kimliklerine, düşünce yapılarına, hissettiklerine, genel anlamıyla hayatlarına değinir. Issız Çocukların hislerinin müzik yolu ile aktarılmasında ifadenin güçlendirilmesi için modern müzikal teknikler, efektler kullanılmıştır. Daha önce arp çalgısı için birçok eser besteleyen sanatçı, arp’ın geniş efekt yelpazesini ilk olarak bu eserde kullanmıştır. Pedal glissando’su ve “buzz” efekti olarak adlandırılan disklerin tele hafif bir baskı uygulamasıyla oluşan metalik ses aynı anda kullanılmış böylece etkileyici bir efekt gerçekleştirilmiştir. “Buzz” efektine benzer bit tını olan ve tellere metal bir cisim ile dokunarak güçlü metalik ses efektleri oluşturulmuştur. Flüt çalgısında da ses kaydırmaları görülmekte ve normal pozisyondan ağızın daha içeri doğru, yarı kapalı bir konuma geçmesiyle oluşan ya da tremolo yaparken parmakların normal konumdan yarı kapalı konuma geçerek oluşturduğu gliss’ler kullanılmıştır. Bunlara ek olarak arp çalgısında kullanılan tırnak yardımı ile çıkan seslerle kanun sesine benzer motifler elde edilmiştir.

Issız Çocuklar  EK 1 (PDF)